– ”Ya Rabbi! Karnım çok aç beni şu yemek ve şu tatlılarla rızıklandır,” diye dua etti.
Dervişin duasını duyan zengin adam, içinden şöyle geçirdi: – ” Bana duyurmak
için sesli dua ediyor. Böyle yapmaktansa doğrudan gelip para isteseydi verirdim. Şimdi ona bir şey vermem.”
Arkadaş sen kimsin? – Ben hamallık yapan biriyim. – Bu adamı tanıyor musun? Hayır. – Bu yemekleri kim gönderdi? – Kimse göndermedi, ben getirdim. – Peki tanımıyorsun da niye getirdin? – Anlatayım: ”Ben fakir biriyim. Hamallık yaparak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Yükünü taşıdığım zengin biri bana fazlaca para vermişti. Hazır elime geçmişken eşimin ve çocuklarımın istediği yiyecekleri yapmak için gereken malzemeleri alıp eve gittim.
Eşim yemekleri yaparken ben uyuya kalmışım. Rüyamda Peygamber Efendimizi (s.a.v.) gördüm. Buyurdular ki: “– Şu camide bir veli var. Onun canı bu yiyecekleri istedi. O yemeği ona götür. Yiyebildiği kadar yesin. Kalanını da siz yiyin. Allah (c.c.) size bereket verir. Bunu yaparsan senin cennete girmene ben kefil olurum.” Uyanır uyanmaz hemen tepsiyi buraya getirdim. Gerisini siz de gördünüz.”