>>>>

Kerhanede meşhur oldu, Türkiye’de rağbet gördü: İşte kerhane (halka) tatlısının öyküsü

Yemek kültürümüzde çok ilginç yemek ve tatlı isimleri var. Bunlardan biri de kerhane tatlısı denilen halka tatlısı. Peki hiç merak ettiniz mi bu tatlıya neden kerhane tatlısı deniyor?

Halka tatlısı ya da kerhane tatlısının öyküsü ile ilgili ekşi sözlükte şöyle bir yazı ile karşılaştık ve bizler de bu alıntıyı sizler için derleyip bu tatlının öyküsünü verelim dedik.

Aslında bu tatlının isminin özü şu: Genelev önünde satıldığı için adına kerhane tatlısı diyorlar.

İşte o yazı

Aslında bu tatlının orijinal ismi halka tatlısı ancak halk arasında daha çok kerhane tatlısı olarak biliniyor. Peki nereden çıktı bu kerhane?

Askerdeyken kerhane tatlısı içeren hatıramı anlatmadan önce bu zavallı tatlıya neden böyle bir isim verilmişin cevabını vereyim.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde sokak başı kerhane bulunurdu. bakmayın şimdi “halifeee isterük!” diyenlere. devleti aliyye’de ve özellikle dersaadet’te işler bomboktu.

işte bu kerhaneler halkın yoğun talep gösterdiği mekanlardı ve buraların önünde oluşan kuyrukların haricinde birileri daha vardı kerhane önlerinde:

“seyyar tatlıcılar!”

içeriye gireceklere güç, kuvvet versin deyu bol şerbetli ve gevrek bu tatlılar öyle bir rağbet gördü ki maalesef adı artık kerhane tatlısı diye söylenile gelmeye başlandı.

Sütlü Nuriye’nin o fingirdek ama kulağa hoş gelen adı, şekerpârenin o anlamı güzel ismi, dilber dudağının şairâneliği, sandal sefasının iç serinleten söylenişi, şöbiyet’in duyulduğunda “şöbiyet teyze” havası estiren ağır ismi, kalburabastı’nın mahalle kabadayısıvari adının yanında maalesef biraz sonra cenabet olacak yahut az önce cenabet olmuş kirli ellere uzatılan bu tatlıya kerhane tatlısı ismi lâyık görülmüştü.

İşte bu tatlı daha sonra kerhane önlerinden bu lekeli ismiyle birlikte tüm memlekete yayıldı. Ve köprü altlarından, alt geçit çıkışlarından uzanıp kışlalara kadar girdi.

Eğitim çavuşu olarak yaptığım askerliğimde acemi askerleri fırsat buldukça dinlendiriyordum. Kışlada bir kamyonet eğitim alanlarını dolaşıp çiğ köfte, ayran ve kerhane tatlısı satıyordu. Bir gün daha kamyoneti gördüğümde acemilere bağırarak; “yarım saat ara veriyoruz. kerhane tatlısı alacaklar sıraya girsin kamyonet geliyor.” demiştim.

Halka tatlısı nasıl yapılır?

Soğuması için öncelikle tatlının şerbetini hazırlayın. Toz şeker ve suyu bir tencereye aktarın.

Toz şeker eriyene kadar tahta bir kaşıkla karıştırdığınız şerbet karışımını, kısık ateşte şurup kıvamına gelene kadar kaynatın. Kaynamakta olan şerbete limon suyunu kattıktan sonra ocaktan alın. Soğuması için bir kenarda bekletin.

Tatlının hamurunu hazırlamak için; tereyağını derin bir tencereye alın. Tereyağı eridiğinde içme suyunu ekleyip bir taşım kaynatın.

Azar azar elenmiş un ve tuz kattığınız pataşu hamurunu, bir çırpma teliyle karıştırarak toparlanana kadar ocakta pişirin. Kıvam alan tatlı hamurunu soğuması için bir kenarda bekletin.

Hamur soğuduğunda yumurtaları teker teker katıp, pürüzsüz bir kıvam alana kadar mikserle karıştırın.

Hamurun toparlanması ve kızardığında daha çıtır bir kıvam alması için; son olarak irmik ve mısır nişastası eklediğiniz hamuru, tahta bir kaşıkla karıştırın.

Tatlı hamurunuz hazır. Krema sıkma poşetinin uç kısmına tırtıklı şekil veren aparatı takın. Hazırladığınız halka tatlısı hamurunun bir kısmını krema sıkma poşetine doldurun.

Ayçiçek yağını derin bir tencereye alın. Tatlıları, krema sıkma poşeti yardımıyla halka şeklinde hazırlayın ve yağ tenceresine bırakın.

Halka tatlıları, arkalı önlü ters çevirerek kısık ateşte renk alana kadar kızartın.

Sıcağı sıcağına soğuk şerbet tenceresine aldığınız halka tatlıları, şerbet karışımında 34 dakika kadar beklettikten sonra servis tabağına alın. Şerbetini içen tatlıları, ılık olarak sevdiklerinizle paylaşın.