(1. OĞUL)
Ana, şimdi Akdeniz sahillerindeyiz.
Buralar çok güzel herkese tavsiye ederiz.
Çocuklar diyor, ö/lürüz de asla köye gitmeyiz.
Kusura bakma, çocuklar istemeden biz gelemeyiz!
(2. OĞUL)
Ana, Mektup yazmışsın
Bize boşu boşuna,
Çünkü daha açarken gitmedi hanımın hoşuna,
Sen idare et artık, bu sene de yalnız başına,
Kusura bakma, ben hanımı gönderemem ana!
(3. OĞUL)
DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN
Ana, Gönderdiğin mektubu şimdi okudum hanıma,
Dedi bu devirde hizmet eden var mı? Allah aşkına,
Ne olur soğuk su katma bu yaştan sonra, pişmiş aşıma,
Kusura bakma ana, gönderemem hanımı ben sana asla!
(4. OĞUL)
DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN
Ana,Darılma, vakit bulup da mektubunu okuyamadım.
Şimdi okuyunca ne demek istediğini çok iyi anladım
Benim hanımdan başka çağıracak gelin mi bulamadın?
Kusura bakma gönderemem, hanımı oralara alışamaz sana!
(5. OĞUL)
DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN
Ana, Abim söyledi, hizmete bizim hanımı çağırmışın,
Olur mu öyle şey, doğalgazdan sobalı eve nasıl alışsın.
Bir de önceden başlamış günleri var, onlar yarım mı kalsın?
Kusura bakma ana gönderemem, bu sene bizimki kalsın!
(ORTAK ÇÖZÜM)
Dört kardeş hanımlarıyla bir araya geldiler.
Anamızın isteği yerinde
Acil çözüm bulalım dediler.
Bizler ne yapacağız diye düşünürken, aklı gelinler verdiler.
Kusura bakma ana, sana hizmete ancak bacımızı uygun gördüler!
Mektupları komşu okuyup eve gidince kadıncağız hüngür hüngür ağladı…
Şu cümleyi haykırarak..
“Allah’ım!! N’olur bugün benim canımı al.!!!
Böyle üzgünken ertesi gün yurt dışında olan kızından mektup gelir,
Hemen komşusunu çağırır okuması için;
“Canım Annem!!
Abimden öğrendim
Hiç üzülme
Artık beraberiz.
Bir kaç güne yanındayım.”
Kız evlat bambaşka.
Sevdiklerinizin kıymetini bilin kırmayın incitmeyin biliyorsunuz
“Toprak aldığını geri vermiyor”