Kimselerin Bilmediği 22 Senedir Ege Denizi’nde Yatan Bir Kahraman:
Şehit Yüzbaşı Nail Erdoğan
Enkazın çıkarılması çok zor değildi, ama çıkarılmadı. Çıkarılmak istenmediği için orada kaldı. O çıkarılsaydı rahmetli kardeşime ait bir mezar olacaktı.
8 Ekim 1996… İki Türk savaş uçağı Balıkesir’den havalanıp Ege’de rutin uçuşunu gerçekleştirmek üzere yola çıktı. Sakız Adası açıklarında 2 Mirage 2000 Yunan uçağıyla karşı karşıya geldiler. Yaşanan it dalaşına neticesinde Türk jetleri radar kilidiyle yapılan sanal atışla Yunan jetlerini vurdu, yani Türk jetleri Yunan jetlerine kilitlenmiş ve it dalaşında başarılı olmuştu. Ancak Yunan jetinin sanal atışla yetinmeye pek niyeti yok gibiydi. Ağabeyini Ege Denizi’nde yaşanan bir angajman sonucu kaybetmiş olan Yunan pilot Thanos Grivas bir adet IR güdümlü Magic II füzesi fırlattı. Bu füze, Türk F16D uçağının arka bölümüne isabet etti..
Uçağın ön koltuğunda oturan Yarbay Osman Çiçekli, fırlatma düğmesine basarak yanan uçaktan ayrılmayı başardı.
Ağır yaralanmıştı, vücudunda ciddi yanıklar vardı, ancak buna rağmen suyun içinde 1 saat boyunca hayatta kalmayı başardı ve Yunan helikopterleri tarafından alınıp Sakız Adası’na götürüldü.
Arka koltukta bulunan pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan ise maalesef onun kadar şanslı değildi, isabet alan uçakla beraber Ege’nin mavi sularına çakıldı. Ne F16D’nin enkazına ne de Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın cesedine ulaşılamadı.
Buraya kadar olanlar Türk ve Yunan jetleri arasında Ege Denizi üzerinde sürekli yaşanmakta olan it dalaşının ve sonucunda meydana gelen rutin dışı bir olayın özeti.
Ancak sonrasında yaşananlar için normal demek mümkün değil, çünkü uçağının vurularak Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın şehit edilmesi 8 yıl gibi uzun bir süre boyunca Türk halkından gizlendi. Türk jetinin Yunan jeti tarafından vurularak düşürülmesi yıllarca kabul edilmedi ve üzeri örtüldü. Öyle ki tüm aramalara rağmen cesedine ulaşılamayan şehidimize gaiplik sebebiyle verilen şehadet belgesinde dahi olay “kaza” olarak yer aldı.
Olayın ortaya çıkmasını sağlayan kişi Yunan gazeteci Panos Kolipanos oldu.
2003 yılında bütün olayı ortaya çıkarmakla kalmayıp, üstüne kimsenin inkar edemeyeceği bir kanıt da sundu. Türk F16 uçağını düşüren Yunan Mirage’ının burun kısmında Türk Bayrağı’na boyanmış bir F16 resmi, üzerinde de hedef işareti vardı. Bu, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikalı pilotlarının başlattığı bir gelenekti. Başka bir ülkenin uçağını düşüren pilot, düşürdüğü ülkenin bayrağını bir madalya (killmark) gibi kendi uçağının burnuna işliyordu. Kazanın ardından “emniyeti açık unutmuşum” diyen Yunan pilot Thanos, aslında yalan söylüyordu. Bunu bilerek ve isteyerek yapmıştı.
Olaydan sağ kurtulan Yarbay Osman Çiçekli olayın aslını pek çok kere üstlerine anlatmış olsa da sürekli engellendi, susturuldu.
Sonunda bu duruma daha fazla katlanamayarak Türk Hava Kuvvetleri’nden istifa etti. Türkiye Cumhuriyeti devleti, sekiz senenin sonunda; “Olay bir kaza değildi, uluslararası hava sahasında Türk uçağı Yunan uçağından fırlatılan füzeyle vuruldu” diyerek olayı itiraf etti.
Bunun üzerine Şehit Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın ailesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Yunanistan aleyhine dava açtı.
Ancak üzücüdür ki aileye ne Türkiye Cumhuriyeti devleti ne de Türk basını destek vermedi, aile yalnız bırakıldı. Davaya bakan üç yargıç vardı, ailenin davayı kazanabilmesi için oybirliği şartı vardı. Yargıçlardan birinin Rum asıllı Kıbrıs vatandaşı olması sebebiyle oybirliği sağlanamadı ve şehit yüzbaşımızın davası reddedildi ve olay tekrar unutuldu.
2012 yılında yapılan bir röportajda, kendisine “Olayın örtbas edilmesi ve arkadaşınızın aranmaması size garip geldi mi yıllar içerisinde?” diye sorulan Yarbay Osman Çiçekli şöyle konuştu:
“Daha sonra arkadaşlarım bunu incelediler, diğer uçakların VTR’larından ve buna benzer kaynaklardan incelediler ve bunun artık bir düşürülme hadisesi olduğu %100 kesinleşti. Ama maalesef şunu ifade edeyim ki zamanın idarecileri bunu örtbas ettiler. Zamanın Hava Kuvvetleri Komutanının “bu olay üzerine kimse konuşmayacaktır, emrediyorum” ifadesini çok iyi hatırlıyorum. Maalesef örtbas edildi ve biz çok küçük düştük. Türk milleti olarak çok küçük düştük. Öncelikle av pilotları küçük düştü, arkasından da bunun paraleli olarak Türk milleti olarak küçük düştük. Çünkü Yunanlılar tarafından düşürüldük ve adeta sıradan bir kazaymış gibi geçiştirildi bu hadise.
Bu bir yaradır bizim için, unutamayacağımız bir yaradır. Yıllar geçti aradan, 2002 tarihiydi, bir Yunan dergisi o Mirage uçağının üzerine çizilmiş bir Türk bayrağıyla bir yayın yaptı, bir şekilde ortaya çıktı. Bunun anlamını bilmeyen seyircilerimiz için özetlersem: Bu bir savaş geleneğidir. Düşman ülkenin uçağını düşüren bir dost uçağı, üzerine o düşman ülkenin bayrağını çizer. Ve hatta kaç tane uçak düşürdüyse o kadar bayrak çizer. Bu karşı tarafı aşağılayıcı bir durumdur. Bu olay bu şekilde istemeden ortaya çıktı ve ben de kısıtlı koşullarda konuşmaya devam ettim ama zaten olay sönümlenmişti fazla etkisi kalmamıştı. Uçağımızın oraya düştüğü belli, nereye düştüğü belli, 400 metre, 400 metreden o günkü koşullarda bile çok basit bir şeydi enkazın çıkarılması, ama çıkarılmadı. Çıkarılmak istenmediği için orada kaldı. O çıkarılsaydı rahmetli kardeşime ait bir mezar olacaktı.”
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından şehit pilotumuz Nail Erdoğan’ın heykeli dikildi. Kızının aynı gün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ise yüreğimizi dağladı.
ŞEHİDİMİZİN KIZINDAN: Senin kızın olduğum için hep gururlandım oysa… keşke senin uçsuz bucaksız sulardan çıkarıldığını da görebilseydim… çok söz verildi babam, çok çabaladım… önce görmezden geldiler, sonra inancımı yitirmem için bahaneler buldular yılmadım babam! iyi yürekli insanlar çıktı karşıma destek oldular, evlatları yerine koyup benimle birlik oldular.. herkes mi iyiydi!? Hayır! Ağlatarak suratıma kapısını kapatan da oldu, Allah’ından bul demekten öteye gidemediklerim de; dilerim buluyorlardır..
ardından oyaladılar, sonra ikna oldular! Tamam çıkartıyoruz, artık sona geldik dediler! İmkan yaratıldı, cihaz geldi! 400 metre ne ki 1500 metreye bile iner.. bulur.. çıkarır… ! Olmadı.. bir gün oldu! diye yazarım umudunu taşıyorum hala! İçim buruk… yine 8 Ekim..
Ayrıca Balıkesir’de şehit Hava Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan heykeli törenle açıldı: İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende daha sonra şehit Hava Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan özgeçmişi okundu ve hava şehitleri adına Yüzbaşı Ahmet Arpa tarafından şiir okundu. Hava Harp Okulu Marşı’nın okunması sonrası heykelin protokol tarafından açılışı gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı adına konuşan Hava Pilot Yarbay Cihangir Kemal Yüzçelik,
“Nail Erdoğan Türk bayrağını hür semalarda dolandırmak için, ettiği yeminin gereğini yapmış ve hayatını bu uğurda feda ederek Türk milletinin kalbine gömülmüştür. Hüzünlüyüz, çünkü kendisi bu kutsal vatanı ve şanlı ay yıldızlı bayrağı bizlere veda ederek aramızdan ayrıldı. Ancak bir o kadarda kıvançlıyız” dedi.
Rahat uyu Yüzbaşı Nail Erdoğan, vatan sana minnettar!