Yazıcıoğlu’nun cenazesini yıkayan kişi anlattı; O gün Yazıcıoğlu Efendi Hazretlerine gelip sizden iki şey istiyorum
EFENDİM 2 AYDIR ÇOK SIKI TAKİP EDİLİYORUM ÖLÜRSEM BENİ SİZ YIKATIN”
“Muhsin bey çok yakın bir dostumdur. Son dört yıldır Ramazan ayında öğle ve ikindi de büyük camiye gelir, mukabelesini dinler, ikindiden akşama sohbet eder, ardından da iftar ederdik. Teravihi de kılar giderdik. Allah’ın sadık kullarından birisiydi. Ölümünden iki ay önce bizim Muhsin uzun zamandır gelmedi diye Efendi hazretleri “özledim gelsin” demişler. Telefon ettiler. Tek başına, yanına kimseyi almadan Ankara’dan uçağa atladı geldi ve efendi hazretlerini buldu. İki saat baş başa sohbet ettiler.
Ayrılacağı zaman efendi Hazretleri, Yazıcıoğlu’na, “Senden iki şey isteyeceğim. Bu güne kadar sağlam durdun. Allah da seni kayırdı. Bundan sonra da itikadından, inancından gevşeklik yapma” dedi. Muhsin Yazıcıoğlu da söz vererek şunları söyledi:
“Beni iki aydan beri çok sıkı takibe aldılar. Bundan sonra ne yapacağımı tam bilemiyorum. Şunu rica ediyorum, ölümüm hadise olursa beni dualarında unutma.”
Bu sözler üzerine Ustaosmanoğlu, “Ölümü isteme. Sen istesen de istemense de vakti gelince zaten seni bulacak. Sen istikametine devam et, geldiği zaman diyeceğin bir şey yok zaten” diye karşılık verdi.
O zaman Muhsin Yazıcıoğlu da, ‘Sen benden iki şey istedin, ben kabul ettim. Şimdi ben de senden iki şey isteyeceğim’ deyince Ustaosmanoğlu, “Benden ne istiyorsun?” diye sordu.
Yazıcıoğlu, “Benim cenazemi sen yıkatacaksın. Şu an gördüğüm kadarıyla sıhhatin buna müsait değil. Bu yüzden senin tayin ettiğin adamlar beni yıkayacak, kefenimi giydirecek ve toprağa koyup üzerimi örtecek. Benden sonra da ailemi yakınlarımı senin adına teselli edecek. Beni duadan unutmayacaksın.’ Böyle ayrıldılar. Dikkat edin Muhsin bey Helikoptere binerken ne dedi? “Ben bu güne kadar helikoptere binmedim, beni ölüme mi götürüyorsunuz?”
Hadise olunca Efendi hazretleri Yazıcıoğlu’nun cenaze işleri için beni görevlendirdi. 05.30 uçağıyla gittik. Kimseyi Kocatepe’ye almıyorlardı. Oradaki görevlilere rica ettik bizi içeriye almadılar. Tam ümidi kesip geri dönerken birisi yardımcı oldu içeri girdik. Vasiyeti yerine getirdik. 6,5 saat görev yaptık. Sonra da evine gidip hanımına annesine efendinin selamlarını, başsağlığını dilediler.”
Abdullah Hoca