Erdoğan’ı hapishanede iken suikastten kurtaran adam ve hayran olunacak hamlesi.
Olahi anlatan Erdoğanin yakınlarından Hasan Yeşildağ. Konsolosluktaki işlerini bitirmiş, çıkmak için kapıya yönelmişti. Güvenlik bankosunda oturan polis memurunu görünce durdu:
“Cengiz Abi burada mı?” “Yukarıda.” “Hazır yolumuz düşmüşken, uğrayıp bir selam vereyim” dedikten sonra, polis memurunun bir şey söylemesini beklemeden asansöre yöneldi. Cengiz Bey, Hasan’ı
karşısında görünce sevinmişti. Odada asker tıraşlı, koyu takım elbiseli iki kişi daha vardı. “Hasancığım, hoş geldin!” dedi. “Buyur otur, seni misafirlerimle tanıştırayım. Türkiye’den geliyorlar. İkisi de bizden emekli. Çok değerli
ağabeylerimiz!” Konuşmaya pek hevesli görünmeyen misafirler, televizyondaki haberlere dalmışlardı. Spiker, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na verilen hapis cezasının onaylandığını
söylerken, arka planda Tayyip Erdoğan’ın görüntüleri yer alıyordu.Cengiz Bey, yüzünü tiksintiyle buruşturarak misafirlerine döndü: “Yahu, kesemediniz gitti şu herifin sesini!” Misafirlerden yaşlı olanı: “Merak etme!” diye, cevap
verdi. “Az kaldı. Hapishanede bitireceğiz işini!”Hasan Yeşildağ, duyduğu sözlerin dehşetiyle donup kalmıştı. Cengiz Abisi, kendisinin Tayyip Bey’le tanıştığından habersizdi.“Müsaadenizle” dedi; “Benim kalkmam lazım; gecikirsem
trafiğe takılırım.” Asansöre doğru yürürken, başı zonkluyor, bacaklarının titremesine mani olamıyordu. Tamamen tesadüf eseri olarak elde ettiği bu bilgi, hayati öneme haizdi. Çünkü, Cengiz Alkan, MİT İsviçre sorumlusuydu! Aldığı
bilgiyi ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi olan kardeşi Zeki Yeşildağ’la paylaştı. Ne gibi önlemler alabileceklerini gözden geçirirken Zeki, kestirip attı: “Abi, uzatmaya gerek yok. Tayyip Bey’le beraber sen de gireceksin cezaevine.”
KENDİNİ İÇERİ ATTIRDI Hasan Yeşildağ ilk iş olarak bankasına gidip bir çek defteri alır. Amacı, yakın bir arkadaşına çek kesip, vadesi geldiğinde ödemeyerek karşılıksız çek kesmekten ‘içeri’ girmektir.
Kendisini mahkemeye vermesi için arkadaşına bir de avukat tutar. Çekin üzerindeki rakam 370 bin liradır. Dava aleyhine sonuçlanırsa dört ay fiilen yatmak zorunda kalacaktır. Duruşmada, yana yakıla hakimden kendisini hapse
mahkum etmesini talep eder. Hakim, meslek hayatında ilk defa, böylesine saçma bir taleple karşılaşmanın şaşkınlığı içindedir. Hakimi ikna eder. Sonuçtan haberdar etmek için Tayyip Bey’i aradığında, onu Sakarya’da
konuşma yaparken bulur. Doğruca kürsüye varır. Mahkemeden aldığı evrakı uzatıp, tekmili verir: “Ben hazırım!..” lütfen sizde gönderinin daha fazla kişiye ulaşması için beğenerek veya paylaşarak buna destek olabilirsiniz şimdi Çok teşekkürler Allah’a emanet olun