Auto-Created-3
13 Ocak 2019 ( 274 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan Ş o k Olacaklar Diyip S400’den Sonra O Silahı Açıkladı!

Erdoğan Ş o k Olacaklar Diyip S400’den Sonra O Silahı Açıkladı!
 

 
 

 

GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANIR
“Türkiye güçlendikçe ülkemize ve dolayısıyla bizlere yönelik hücumların şiddeti de artıyor. İşte Norveç’teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği sizler de takip ettiniz.

Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan bu terbiyesizliği NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışavurumu olarak anlıyorum.

Suriye’den ülkemize tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde, füze savunma sistemlerini geri çekerek Türkiye’ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibaını veren NATO’nun güvenilirliği tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale gelmiştir.


 
Güvenliğimizi sağlamak için Rusya’dan S400 hava savunma sistemleri almaya kalktığımızda ittifakın önde gelen kimi ülkelerince ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir.

Bu iş öyle tatbikatlarda terbiyesizlik yapılarak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu değildir.

Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlama konusundaki ihtiyacı yaşanan her hadiseyle bir kez daha ortaya çıkmaktadır. NATO’ya da diğer müttefiklerimize de açıkça ifade ediyorum. S400’leri zaten aldık, iş bitti. Türkiye, çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve bunları da dostlarıyla paylaşacaktır. Şimdi çok büyük, ağır tonajlı olanların çalışması yapılıyor.
Bunlar bittiği zaman zaten şok olacaklar. Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle tehdit etmesine boyun eğecek değiliz.
TERÖR FABRİKASI KURULDU
Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, yanıbaşımızdaki Suriye ve Irak’ta 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en kanlı, en vahşi, en sinsi, en alçak senaryoyu uyguluyorlar. Bölgede adeta bir terör fabrikası kuruldu.

Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri ellerinin altındaki geniş rezervden adı kimi zaman El KaideDEAŞ, kimi zaman PKKPYD, kimi zaman FETÖ olan, kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar.

İşte SDG olayında olduğu gibi. PYDYPG, kalktılar dediler ki, bu anlaşıldı, ismini değiştirelim dediler. Diyen kim, Amerika. Ne yaptılar ismini, SDG, Suriye Demokratik Güçleri. Sevsinler sizi. Atalarımın ‘İt iti ısırmaz’ dediği gibi bu terör örgütleri de zahirde birbirleriyle çatışıyor gözükseler de gayet uyumlu şekilde kendilerine verilen görevleri ifa ediyorlar.

NASIL DOSTUMUZ OLUR
PYD denilen bölücü terör örgütü daha düne kadar DEAŞ ile çatışıyor denilerek silaha, paraya, siyasi desteğe boğuluyordu. Rakka’da bu iki örgüt iş üstünde yakalanıp çarpık ilişkisi ifşa olunca fabrikatörler durumu saygıyla karşıladıkları ifade ettiler. Ayıptır ya.

Bu nasıl ittifaktır? Müttefikinize böyle bir çalımı nasıl atmaya kalkarsınız? İnkara, yalana, çarpıtmaya dayalı açıklamalarıyla ülkemizi ikna ettiklerini sananlara diyoruz ki

‘Her şeyin farkındayız.’ Bankacılardan işadamlarına, silah satışlarından enerji yatırımlarına, televizyon dizilerinden düşünce kuruluşu raporlarına kadar ülkemizin çıkarlarına yönelik her türlü saldırıyı hukuk kılıfı altında meşrulaştıran bir devlet nasıl bizim dostumuz olur ki?”

KÖPRÜLERİ YIKTIK GEMİLERİ YAKTIK
“Bundan sonraki süreçte İdlib’te adımları atıyoruz, Afrin’de aynı adımları atacağız. Kim ki bize en ufak tacizde bulunur, tehditte bulunur, bunun hesabını sorarız.


 
Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak sessiz kalacağız. 12 bin kilometreden buraya birileri gelip müdahale edebilecek, bu nasıl iş? 911 kilometre Suriye, 350 kilometre Irak, biz buralarda bize yapılan tacizler, tehditler karşısında eğer sessiz kalırsak benim milletim ne der?

‘Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun’ demez mi? Ülkesine ve kendine güveni olmayan birileri, bu meydan okumamıza karşı çıkacaklar, bin bir dereden su getirerek yeniden teslimiyet politikasına dönüşü savunacaklardır.

Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını bir daha geri dönmemek üzere gömdük, köprüleri yıktık, gemileri yaktık. Bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçemeyeceğiz.  

Hürriyet

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Türk lirasına büyük destek! 2 milyar dolar yatıracak Keşkeler Fayda Vermez Makinenize Aspirin Atın Limon Arzusu