HERKES BUNU OKUMALI
E’şini a’l’d’a’ttığı gerekçesiyle m’a’h’kememeye veren adam, hiç ummadığı ce’vap alıyor. İşte yaşanan olayın tüm detayları, U.Ç isimli k’ad’ın, her g’e’ce e’şi u’y’uduktan sonra kalkıyor ve sesli olarak konuşuyor. K’o’c’ası e’şinin bu durumunu fark ediyor ve her g’e’ce u’y’urmuş gibi yapıp , e’şi kalktığında onun kiminle ve ne konuştuğunu anlamaya çalışıyor. ‘’e’şim beni hiç umursamıyor. Akşama kadar onun yolunu 4 gözle bekliyorum, ama o her geldiğinde yorgunum, canım sıkkın diyerek, nasılsın sorularıma bile ters ce’vap veriyor. Bugün az kazandım, bugün şu firma ile sıkıntı yaşadım, istediğim kadar fazla para kazanamıyorum birde şimdi senin dırdırınımı dinleyeceğim diyor. Halbuki ben dırdır değil, onunla sohbet etmek istiyorum. Ben zayıfım, ilgi beklerim, hadi ilgi göstermesin ama bana hep kötü sözler söylüyor, işte yaşadığı sıkıntıların acısını hep benden çıkarıyor.
Sen ise o kadar şefkatli ve iyisin ki, ben huzur buluyorum, rahatlıyorum. O yüzden artık g’e’cenin bu saatini özlemle çeker oldum’’ gibi konuşmalarına şahit oluyor. K’o’c’ası karısının konuşmalarını asla yüzüne vurmuyor. Bu konuşmalarını duydukça e’şine daha sert davranmaya başlıyor. Artık e’vde ne huzur ne düzen kalmıştır. K’o’c’a artık bu konuşmalardan a’l’d’a’tıldığına kesin kanaat getiriyor ve e’şine bunun hesabını sadece m’a’h’kememede sormaya karar veriyor ve b’o’ş’an’ma d’a’v’ası açıyor. U.Ç. b’o’ş’an’ma kağıdını görünce bir şok daha yaşıyor. M’a’h’kememe günü geliyor ve hakim k’ad’ına soruyor. ‘’E’şini a’l’d’a’tıyormuşsun. Başkalarıyla g’e’ce yarıları saatlerce konuşup e’şini a’l’d’a’ttığını iddia ediyor ‘’ diyor. K’ad’ın neye uğradığını şaşırıyor ve b’o’ş’an’ma gerekçesinde konuştuğu kişiyle neler konuştuğunu hakim tek tek okuyor. K’ad’ın bir anda k’o’c’asının gözlerine a’ğ’l’ayarak bakıyor. K’o’c’asında ise sert ve nefret dolu bir ifade. K’ad’ın; e’şimi se’vmiyorum, istemiyorum diy
e boşanacağıonı beklerken, bu duydukları karşısında şok oluyor ve herşeyi anlatıyor. ‘’Hakim bey , ben bırakın e’şimi a’l’d’a’tmayı yabancı bir erkeği gördüğümde bile utancından ne yapacağını bilemeyen biriyim’’ derken k’ad’ın a’ğ’l’ayarak anlatıyor. ‘’Akşamları ben e’şimi hasretle beklerken o benimle hiç ilgilenmedi. Bana hiç iyi söz sarf etmedi, bazan bana hakaret etti, bazan bağırdı, ama ben yine de işinde yaşadığı sıkıntılardır diye söz etmedim. Yıllarca sürdü bu. Ben kendimi yapayalnız hissederken ben her g’e’ce e’şim u’y’uduktan sonra kalkarak abdestimi alır, 2 rekat teheccüd namazı kılar ve elimi açar tüm sıkıntılarımı, dertlerimi Allah’a sesli sesli arz ederim. Beni dinleyen, anlayan, bana moral veren, bana huzur veren Allah’a yalvarırım. Bana sabır ver. Ben e’şimi çok
se’viyorum. O benimle hiç ilgilenmiyor ama olsun, ben bu e’vde kendimi güvende hissediyorum. Her g’e’ce kalkıp seninle konuşmak, sana derdimi anlatmak için bile güvenli e’vde olmak bana yetiyor. Sen bana o kadar huzur veriyor ki, sen benim derdimi de anlıyorsun, senle konuştuğumda duyduğum huzur yetiyor. Şefkatin o kadar güzel ki. İyi ki varsın gibi dualar ediyorum.’’ Dedikten sonra k’o’c’asına başını çe’viren k’ad’ın, k’o’c’asının başını yere indirdiğini gördü. K’ad’ın: ‘’Hakim bey ke’şke ö’lseydim de, böyle bir olay ile karşılaşmasaydım’’ diyerek a’ğ’l’aması daha da arttı.. Hakim bu anlatılanlardan sonra k’o’c’asına dönerek, k’o’c’asına sordu ‘’söyleyeceğin bir şey var mı!’’ K’o’c’ası tek şey söyledi. ‘’Karım beni affetsin, bundan sonra onu asla üzmeyeceğim, ben hatamı anladım hakim bey’’ dedi… Hakim erkeğe tek şey söyledi. Aslında bana kalırsa s’u’çlu olan sizsiniz. İşiniz kadar ailenize önem verseniz hayat ve toplum daha yaşanılır hale gelirdi. Ailesini ihmal eden biri toplumda kime ne fayda sa’ğ’l’ar ki