ÇOK TEHLİKELİ OLDUĞU ORTAYA
ÇIKTI
>>>>
Bitkisel ürünlerin birçoğu, zararı olmadığı
düșüncesiyle rastgele kullanılırken,
bilinçsizce kullanılan gıda takviyeleri ve
bitkisel adıyla satılan ürünler zarar
verebiliyor. Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin
Kantarcı, bu tür ürünlerin, tüketilen bașka
ilaçlar ve gıdalarla etkileșime girebileceğini
belirterek uyarılarda bulundu.
Bitkisel ürünlerin birçoğu, zararı olmadığı
düșüncesiyle rastgele kullanılırken,
bilinçsizce kullanılan gıda takviyeleri ve
bitkisel adıyla satılan ürünler zarar
verebiliyor. Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin
Kantarcı, bu tür ürünlerin, tüketilen bașka
ilaçlar ve gıdalarla etkileșime girebileceğini
belirterek uyarılarda bulundu.
Sağlıklı kalmak adına kullanılan ürünleri
tüketirken çok dikkatli olmak gerekiyor. Zira
kontrolsüz tüketim farklı sorunlara neden
olabiliyor. Kantarcı “Örneğin sarımsak, birçok
kan sulandırıcı ile birlikte kullanıldığında,
kanama riskini arttırıyor. Bu nedenle özellikle
ameliyat öncesi ve sonrasında, sarımsak
yemek, cerrahi alanda artan kanama
nedenlerinden biri olabilir” dedi.
Bitkisel ürünlerin doğru kullanılmasının son
derece önemli olduğunun altını çizen Prof.
Dr. Gülçin Kantarcı, șu bilgileri verdi:
“Hipertansif bireylerde beslenme ve yașam
tarzı değișiklikleri en önemli bașlangıç
tedavisidir. İște bu beslenme ve yașam tarzı
değișikliklerini yaparken kan basıncını
kontrol altına almak için bazen besinsel
takviyeler kullanabiliriz.
Bitkisel ürünlerin doğru kullanılmasının son
derece önemli olduğunun altını çizen Prof.
Dr. Gülçin Kantarcı, șu bilgileri verdi:
“Hipertansif bireylerde beslenme ve yașam
tarzı değișiklikleri en önemli bașlangıç
tedavisidir. İște bu beslenme ve yașam tarzı
değișikliklerini yaparken kan basıncını
kontrol altına almak için bazen besinsel
takviyeler kullanabiliri
Mesela çok yaygın bilinen sarımsak ve limon
dıșında, daha az bilinen kereviz tohumları
gibi antihipertansif ürünlerin kullanımı da
giderek artıyor. Ülkemizde yapılan
çalıșmalara göre kullandığımız ilaçlarla
antihipertansif etkiyi tam olarak
sağlayabildiğimiz hasta sayısı sadece yüzde
20.”
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı ve
ülkemizde yapılmıș çalıșmalara da değinen
Prof. Dr. Kantarcı, “Hastaların yüzde 70’i
fitoterapötik ürün kullanıyor. Hekimler
antihipertansif ilaç verse de vermese de,
hastalarımız kan basıncı kontrolü için bu
ürünlere yöneliyor. Ancak bu ürünleri bilinçli
kullanmak gerekiyor” dedi.
Bu ürünlerin çoğunun, kullanılan diğer
tansiyon düșürücülerle ve bazı gıdalarla
etkileșimi bulunduğunu hatırlatan Nefroloji
Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, sözlerine
șöyle devam etti:
“Örneğin cerrahi öncesi sarımsak tüketmek,
cerrahilerden önce ve sonraki dönemde
kanama riskini artırabilir. Bununla birlikte,
sarımsak, sarımsak tabletleri hatta sarımsak
tozu bile, birçok kan sulandırıcı ile birlikte
kullanıldığında kanama riskini artırabilir.
Bunun gibi doğru kullanılmadığında pek çok
bitkisel takviye ile gelișebilecek yan etkiler
görüyoruz. Etkisi olan bir ürünün yan
etkisinin olması da kaçınılmaz.”
Prof. Dr. Gülçin Kantarcı șunları söyledi:
“Burada önemli olan kullanacağımız ajanı ve
beraberinde kullandığımız ilaçlarla etkileșip
etkileșmediğini doğru bilmektir. Tesadüfen
internetten alınan ürünlerle veya herhangi
eczaneye gidip ‘Bana șunları verin’ diyerek o
ürünleri kullanmak doğru değil. ‘Bitkiseldir’
deyip zararı olmayacağını düșünüp
kontrolsüz bitkisel ürün kullanmayalım.
Fayda beklerken, ciddi yan etkiler
görülebileceği unutulmamalıdı