Adamın biri uçakta, güzel bir sarışının yanından düşmüş. Hemen sarkmış sarışına; 'Yan yana otururken muhabbet edilirse seyahat çok kısa sürer, hadi konuşalım' demiş.
>>>
DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
.
Sarışın okuduğu kitabı kapatarak, 'Ne üzerine konuşmak istersin' demiş. Delikanlı 'Valla bilmem ki…Mesela n.uük.leer enerjiye ne dersin?' sarışın; 'Enteresan bir konu, olabilir, ama önce sana birsoru sorayım… At inek ve geyik aynı şeyler yerler… yani ot… Ama çıkartırlarken geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmanlıkiye topları gibi çıkartır. Neden olduğunu biliyor musun?' Delikanlı; 'Valla en ufak bir fikrim yok' demiş, Bunun üzerine Sarışın;….FIKRANIN DE.VAMI İÇİN FİKRANIN GÖR.SELİNE DO-KU-NARAK SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNDEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
Yan yana otururken
Adamın biri uçakta, güzel bir sarışının yanına düşmüş. Hemen sarkmış sarışına;
‘Yan yana otururken muhabbet edilirse seyahat çok kısa sürer, hadi konuşalım ‘ demiş.
Sarışın okuduğu kitabı yavaşça kapatarak, ‘Ne üzerine konuşmak istersin’ demiş.
Delikanlı ‘Valla bilmem ki…Mesela nükleer enerjiye ne dersin?’
Sarışın; ‘Enteresan bir konu, olabilir, ama önce sana bir soru sorayım… At inek ve geyik aynı şeyi yerler… yani ot…
Ama çıkartırlarken geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmaniye topları gibi çıkartır.DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
Neden olduğunu biliyor musun ?’ Delikanlı ; ‘Valla en ufak bir fikrim yok’ demiş, Bunun üzerine Sarışın; ‘Henüz bi b-ktan bile anlamazken nükleer enerjiyi nasıl tartışabileceğini zannediyorsun?’ ????
BONUS FIKRA 2
Tekrar İnip Binsek mi?
Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makina mühendisi:
– “Dur ben bi’ bakayım…” deyip kaputu açmış.motor blokuna, şafta, diğer aksamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
Elektrik mühendisi:
– “Dur bi’ de ben bakayım…”deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
İkisininde kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş.
Bilgisayar mühendisi:
– “Eee…inip tekrar binsek mi?”DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
Kaptan pilot uçağı kaldırmış, Amerika’ya uçuyorlarmış. Yolculara gereken anonsu yapmış ve fıkra o ya, anonsu kapatmayı unutmuş. Uçağı otomatik pilota bağlamış ve söyle gerindikten sonra kendi kendine konuşmaya başlamış.
-"Oohhhh bee, gidip söyle güzel bi sıçayım, sonra da hostesi güzel bi gibeyim Tabi bütün yolcular duymuş. Hostes durumu kurtarmak, pilota haber vermek için tam koşacakmış ki, birinin valizine takılıp düşmüş. Adamın biri hostesi yerden kaldırırken
-"Acele etme bacım herif önce sıçacak"DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
BENDE BU KAFA VARKEN
Delinin birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir. Deliye sorar :
-Elin nerede?
Deli gösterir.
-Bacağın nerede?
Deli yine gösterir.
-Burnun nerde?
Deli yine gösterir.
Baş hekim doktorlara :
-Bırakın emrini verir ve çıkar. Hekim çıktıktan sonra deli göbeğini gösterir ve :
-Bende bu kafa varken tabi salıverirsiniz, der.
BEŞ VAR
İki deli arasında konuşma :
-Saat kaç?
-Beş var
-Kaça beş var?
-Bilmiyorum, akrebini kaybettim.
BİR KEDİ DAHA
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu :
-Kim o?
İçlerinden biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı. Bekçi geri dönüp yine seslendi :
-Kim var orada? İkinci deli cevap verdi :
-Bir kedi daha. DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
BİZ YILLARDIR BAKIYORUZ
Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek :
-Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.
-Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz...
Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek :
-Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek :
-Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz :
-Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki. DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
BİZ YILLARDIR BAKIYORUZ
Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek :
-Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.
-Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz...
Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek :
-Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek :
-Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz :
-Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki. DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
CANLI GAZETE
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı :
-Papendreu seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanmış :
-Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.
-Efendim, demişler.Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı!
-Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim...
ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR
Delinin biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış. Sonunda delinin diğeri ilk deliye bu akıllıların ne yaptığını sormuş. Birinci deli de :
-Elimdeki taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar, demiş. DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ
ÇORAPLAR
Akıl hastanesinde doktor, davranışlarını normal bulduğu hastaya niçin hastanede bulunduğunu sorar.
Hasta :
-Pamuklu çorapları yünlülere tercih ettiğim için, diye cevap verir.
Şaşıran doktor :
-Bunun anormallik neresinde? Ben de pamuklu çorapları tercih ederim, der.
Hasta sevinçle karşılık verir :
-Çok memnun oldum doktor. Sizinkiler limonlu mu, yoksa sirkeli mi?
KARŞIDAKİ DUVARIN ÇİVİSİ
Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış.
Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
-Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba, demiş.
KARŞI KALDIRIM
Bir akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş :
-Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek :
-İşte şurada, demiş.
-Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler!... NASIL BİLSİN
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, birşeyler yazdığını gördü :
-Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
-Mektup yazıyorum efendim.
-Yaaa...Kime yazıyorsun?
-Kendime...
-Peki, ne yazılı mektupta?
-İlahi doktor bey, deli misiniz siz?Mektubu daha almadım ki...İçinde ne yazdığını bileyim.
NİÇİN GÜLMÜŞ?
Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi :
-Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl şaşıracak!!!
OLGUNLAŞIP YERE DÜŞTÜM
Bir müfettiş akıl hastanesini geziyormuş. Bahçeye gelince delilerin ağaçta asıldığını ama birinin yere yattığını görünce yatana sormuş .
-Neden ağaca çıktılar, demiş. O da :
-Armut sanıyolar kendilerini, demiş.
Müfettiş :
-Sen armut değilmisin?, demiş. O da hayır ben olgunlaşıp yere düştüm demiş.
12'NİZDE Mİ?
Katil, suçunu itiraf etti, yargıç da durumu jüri heyetine iletti. Biraz sonra jüri başkanı kararı açıkladı:
-Bu sanık suçsuzdur...
Yargıç adamakıllı kızdı:
-Canım, ne biçim iş bu!... Adam, ben katilim diyor suçunu itiraf ediyor sizde suçsuzdur kararına varıyorsunuz... Acaba, suçsuzdur kararını neye dayanarak verdiniz?
-Delilik efendim, delilik...
Yargıç bütün jüri üyelerini teker teker süzdü. Başını sallayarak :
-Sahi mi? 12'niz de mi?..
ÖNCE KAÇANLARI YİYELİM
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında :
-Şunlara son bir test yapalım da gorelim akılları başlarına gelmiş mi, demişler.Bunun uzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve :
-Buyrun beyler, yiyiniz, demişler. Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş.
-Önce kaçanları yiyelim, öburleri nasıl olsa duruyor!
PLAN BOZULDU
Akıl hastanesinde deliler bi araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı anlatır :
-Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak. Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onuda kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki :
-Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.