YENİ GELİNİN DERDİ
Nazlı sevdiği ile evlenmişti . Birbirlerini çok seviyorlardı . Maddi sorunlarıda yoktu . Ama bizim gelinin bir derdi vardı . Kocasına bir türlü yemek beğendiremiyordu.
Oysaki çok becerikli bir kızdı . En büyük zevki yeni tarifler denemek , süslü sunumlar hazırlamak ve bunları paylaşmaktı . Geleni gideni çoktu . Çok güzel masalar hazırlar , misafirleri övgü yağdırırdı ama kocasına gelince ;
_ Çok uğraşmışsın hanım eline sağlık ama annemin yemekleri gibi lezzetli değil . Annemin yemekleri gibi olmamış derdi ( gelde kafasına geçirme ) degilmi ?
Kızcağız kocası böyle dedikçe daha çok uğraşıyor mantılar, sarmalar yapıyor internetten süslü sunumlar buluyor , patates püresinden civcivler, süslü salatalar ama sonuç değişmiyor . Annemin yemekleri gibi olmamış diyor başka şey demiyor. Bu durum kızcağızı bunalıma sokuyor .
Birgün kocası eve erken geliyor . O günde temizlik yapmış daha yemek yapmamış . Hanım çok açım diyor ? Bizimki bir menemen yapıyor birde çay utana sıkıla sofraya koyuyor .
Adam bir güzel yiyor . Eline sağlık hanım diyor . İşte bu sefer annemin yemeği gibi olmuş.
Meğer annesi çok çocuklu biraz tembel bir kadınmış . Ne kolayına gelirse onu yaparmış .
Bizim gelin işi çözüyor . Makarna , erişte tarhana, bulgur pilavı. Hem kendi yorulmuyor, hemde artık kocası övgüler yağdırıyor .