Amiral’in Odasında yakalanan o Tüyler ürperten harita
Fetö nün paralel yapılanmasına üye olan hainlerin darbe teşebbüsünü örgütlü eden sözde yurtta sulh konseyi isimli oluşumun azası olan daha önceki tuğ amiral Sinan Sürer’ n odasında bulunan doküman larda, Türkiye yi iç savaşa sürek leyecek ve ayrılmasına kapı aralayacak dehşet verici tasarının şeması yakalandı
15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün bastırılmasının hemen peşinden olay yeri inceleme ekiplerince Sürer’in Genelkurmay Başkanlığındaki odasında bulunan materyallerin konulduğu koli, maznunun yargılandığı Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin talebi üzerine 1 Kasım 2018’de açılarak incelendi.
Sürer’in makam odasındaki çekmecede darbe teşebbüsü sonrası arama yapan polislerin dikkati sayesinde bulunan “saklı kişiye özel” antetli 19 sayfalık doküman da kolideki belgeler arasında incelendi.
İncelemenin hemen peşinden 22 Aralık 2018’de 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen vesikalardaki tasarıda, Türkiye’deki politik tablonun tahlili yapıldıktan sonra partilerin rey dağılımı, etnik gruplar, karmaşa çıkarılması öngörülen şehirlerin özellikleri, muhalefet partileri ve öncülerine ait tespitlerin yanı sıra Türkiye’nin Katar ile ilişkileri de değerlendiriliyor.
Darbe teşebbüsünden önce hazırlandığı anlaşılan tasarıda, “Türkiye Genel Seçimleri” başlıklı bölümde, politik partilerin 2015’te yapılan 7 Haziran seçimlerinde alabilecekleri rey oranı tahminlerine yer veriliyor.
Seçimlerden önce AK Parti’de değişim yaşandığı, CHP’de ise rastgele bir değişimin yaşanmadığı anlatılan tasarıda, “CHP temsilcileriyle müzakere yapmak suretiyle ivme kazandırılması ve parti içinde bir değişim yapılabilmesinin telkin edilmesi gerekmekte, vaziyetin aynı şekilde devamı halinde geçmişte alınan neticelerin tutsağı olacağımız unutulmamalıdır.” ifadeleri bulunuyor.
Seçimlere müdahale edilmediği takdirde AK Parti’nin yüzde 47, CHP’nin ise yüzde 24 rey alabileceği, HDP’nin de baraj altında kalabileceği belirtilen tasarıda, şunlar kaydediliyor: “Ancak HDP ile temasa geçilirse ve durumları düzeltilebilirse barajı aşabilirler. Bu da güç balanslarını tepetaklak edecek bir sürpriz olur. Solcu parti ve iki demokratik solcu partinin Alevilerle ittifakının çözülmesi gerekiyor. Seçimlerden önce Erdoğan’ın oyunu, milliyetçi ve mezhepçi kesime karşı zayıflatmak, düzensizlik ortamı oluşturmak ve Türkiye’nin güneyinde istikrarsızlığı sağlamak için Alevilerden yararlanılabilir.
Bu vaziyet Erdoğan’ın hazırladığı, iç balansları kendi lehine çevirmek için farklıklar yaptığı hükümet gücünü yüzde 50 ile sallayacaktır.”
Türkiye’nin ayrılması tasarılanmış
Tasarının “Çok Ehemmiyetli” başlığı altında Türkiye’de iç savaş çıkarmak ve karışıklık oluşturmak için bir takım Alevi grupların silahlandırılması gerektiği belirtiliyor.
Alevilerin desteklenmesi için çok çalışılması gerektiği dile getirilen tasarıda, “Aleviler, içlerinde bir veyahut iki grup hariç olmak üzere silahlı mücadeleye yöneltilmemelidir. Aleviler, vandalizm şeklindeki eylemler ve uzun müddetli eylemlerde çok yararlıdırlar.” iddiasına yer veriliyor.
Tasarıda, Güneydoğu Anadolu’da halk başkaldırısı çıkarılarak, bölgenin Türkiye’den koparılmasının sağlanması, küçük, dar bölge idare şekillerine geçilebileceği kaydediliyor.
Buna ait tasarıda yer alan karanlık senaryo şöyle: “Güneyde sivil başkaldırı çıkarılabilir. Yeni idareler oluşturulmalı, en dar hudutları garanti ederek onlarla dışarıda görüşülmelidir. Göz yaşartıcı gaz geçirmeyen maske, gıda maddesi, yolu kesmek için lastikler gibi gelecekte ihtiyaç duyulan olacak ihtiyaçları tedarik edebilmeleri için onlara mali destek sunulmalıdır. Diğer taraftan, aralarında ve dış dünyayla iletişim kurabilmeleri için internet desteği verilmelidir.
Erdoğan’ı beynelmilel baskı altına almak için gece 00.00’dan önce ‘yabancı gazetecileri’ olayların olduğu bölgelere geçirmek gerekmektedir. Vaziyeti kontrol altına alabilmek için Erdoğan, gerçek kurşun, makineli tüfek kullanmaya yönelecektir. Buna yönelmesi halinde, Güney bölgesi başkaldırı haline bürünecektir. Bilhassa Kürtlerin başkaldırısıyla meşgul olunduğu sırada balanslı bir çalışma yapılırsa başkaldırıcı gruplara lojistik desteğe ihtiyacın olmayacağı değerlendirilmektir.
Parasal olanakların sağlanması halinde Türkiye’de her şeyi satın almak olası.”
Seçimlerden önce İstanbul’da kanlı karmaşa
Tasarının “Seçimler Öncesinde, Esansında ve Sonrasında İstanbul’u Karmaşa Haline Sokmak” başlıklı bölümünde ise genel seçimlerden önce İstanbul merkezli büyük çaplı kanlı bir karmaşa amaçlanıyor.
Ankara’nın şehir yapısı, cadde ve sokak özelliklerinden dolayı mevzubahis karmaşa için uygun olmayacağı belirtilen tasarıda, şu ifadeler kullanılıyor: “Başlangıçta Taksim’e kıyasla Ankara gibi geniş, düzenli caddelerin olduğu, göstericilerin saklanacağı veyahut yola koyulacakları sokakları veyahut kalabalık alanları olmayan bir politik başkentte gösteriler örgütlü faktörün olanaksız olduğunun biliniyor olması gerekir. Bu yüzden Ankara, yapılacak hesaplarda en son sırada gelmelidir ancak buna karşılık Ankara’da politik hareketliliğe paralel olarak baskın bir medya hareketliliği gereklidir.
Şayet İstanbul’da şiddetli bir karmaşa yaratarak R.T. Erdoğan’a balansı kaybettirmek istiyorsak bu bölge, halkın çatıştırma girdabına sokulması için hazırdır.”
Karmaşa çıkarılacak mahalleler kodlanmış
İstanbul haritası üzerinde rakamla kodlanan mahallelerde yapılacak provokasyona ait ayrıntılı bilgilerin verildiği tasarıda, bilhassa mezhebe dayalı bir iç savaş tasarılandığı ortaya konuluyor.
“Haritadaki Mevcut Rakamların İzahı” başlığı altında İstanbul’un bir takım mahallelerinde tasarılanan provokasyonlar şöyle:
“1 Bölge (Okmeydanı ‘Şişli’) bir kafeden başlanabilir (Koza Caddesi), sonra Koçtepe bölgesine uzanan kültür, gençlik, hukuk merkezleriyle devam edilir. Polisin kolaylıkla kontrol altına alamayacağı bölgede büyük bir kalabalığı hareket ettirmek mümkündür.”
“2 Küçük Armutlu Semti ve Sarıyer bölgesine uzanıyor, devrimciler çoklukla bu bölgelerde oturuyor. Oturanların çoğunluğu Sivas ve Tokat’ta oturan Alevilerdir. İntikam almak isteyen bir kitle ve harekete geçirilmeleri mümkündür.”
“3 Maltepe bölgesinin bir parçası olan Gülsuyu Semti, orada kendini devrimci diye addedenlerin teftiş noktaları mevcuttur. İyi düzeyde silahlıları, meseleleri geliştirmek ve rekabeti sürdürmek için onlarla irtibat kurma vesilesi ve birleştirilme olanağı mevcuttur.”
“5 Demirkapı Semti, orada Karanfil isimli bir kültür merkezi mevcuttur. ‘Karanfil’ kelimesi, orada hareketlilikleri tertip etmek için kullanılacak gizli kelimedir. Bu bölge önceden İstanbul’daki eylemlerde kullanılmıştır. Çok sayıda semtle içe içe girmiş olmasından dolayı savunmak mümkündür. Çok sayıda kişiyi kargaşa yaratmak için harekete geçirmek üzere bağlantı kurmak mümkündür.”
“12 Mustafa Kemal Semti, oradaki herhangi bir hareketlilik Ümraniye Semti’ne uzanır, şayet orası yanarsa Erdoğan kontrolü tamamiyle yitirir.”
15 Beyoğlu Bölgesi, bu bölgede bir hayli mıntıka bulunmaktadır. (Çukur Semti, Hacı Semti, Hacı Hüsrev Semti, Hacı Ahmet Semti, Dolapdere Semti) Protestoculardevrimciler bu mahalleleri polisle çatışmaları sırasında manevra alanı olarak kullanmaktadır. Bu mahalleleri hareketlendirmek dahilindedir.”